Hipokampüs, beynin bir parçasıdır. Temporal lob olarak bilinen, beynin alt orta bölümünün, iç kıvrımlarında bulunur.
İnsanlar 4 yüzyıldan fazla süredir, hipokampus hakkında bilgi sahibidir. Beynin, en çok çalışan bölümlerinden biridir.
İsmi, Yunanca hippo, at anlamına gelir ve canavar anlamına gelen kampo’dan gelir, çünkü şekli bir sedir atına benzemektedir.
Ana işlevleri, insan öğrenmesini ve hafızasını içerir. Hipokampus hakkında bilgi sahibi olmak, bilim insanlarının, hafızanın nasıl çalıştığını anlamalarına yardımcı oldu.
Hipokampüs, öğrenme ve hafıza için çok önemlidir.
Hipokampus, hissetme ve tepki verme işlevleriyle ilişkili, limbik sistemin bir parçasıdır.
Limbik sistem korteksin kenarında bulunur ve hipotalamus ve amigdalayı içerir.
Bu yapılar, endokrin sistem ve genellikle “savaş ya da kaç” reaksiyonu olarak bilinen şey gibi farklı vücut işlevlerinin kontrol edilmesine yardımcı olur.
Hipokamp ve hafıza
Hipokampus, insanların iki tür hafızayı işlemesine ve geri almasına yardımcı olur: bildirimsel anılar ve mekansal ilişkiler.
Bildirici anılar, gerçekler ve olaylarla ilgili olanlardır. Örnek verecek olursak, bir oyundaki konuşmaları veya dizeleri nasıl ezberleyeceğinizi öğrenmeyi içerir.
Mekansal ilişki anıları, mekanları veya yolları içerir. Örneğin, bir taksi şoförü, bir şehir içinde, bir rota öğrendiğinde, uzamsal hafıza kullanır. Mekansal ilişki anıları, sağ hipokampta depolanmış gibi görünüyor.
Hipokampus aynı zamanda kısa süreli anıların, uzun süreli anılara dönüştüğü yerdir. Bunlar daha sonra, beynin başka bir yerinde depolanır.
Araştırmalar, sinir hücrelerinin yetişkinlik dönemi boyunca gelişmeye devam ettiğini göstermiştir. Hipokampus, beyinde yeni sinir hücrelerinin üretildiği birkaç yerden biridir.
Yanlış Giden Neler Olabilir?
Alzheimer hastalığı gibi hastalıklar, hipokampusun bir veya iki kısmı hasar görürse veya bir kazada yaralanırsa, kişi hafıza kaybı yaşayabilir ve yeni, uzun süreli anılar oluşturma yeteneğinde kayıp yaşayabilir.
Hipokampal hasardan kısa bir süre önce olan bazı şeyleri hatırlayamayabilirler, ancak daha uzun süre önce olan şeyleri hala hatırlayabilirler. Bunun nedeni, uzun süreli hatıraların, uzun süreli olduklarında beynin başka bir bölümünde depolanmasıdır.
Geçici küresel amnezi, aniden, görünüşte kendi kendine gelişen ve daha sonra oldukça hızlı bir şekilde kaybolan, belirli bir hafıza kaybı biçimidir.
Geçici küresel amnezi olan çoğu insan, sonunda anılarını geri kazanır, ancak sorunun neden ortaya çıktığı ve neden çözüldüğü belirsizdir. Hipokampusun zarar görmesi söz konusu olabilir.
Hipokampa verilen hasar, bir yerden diğerine nasıl gidileceğini hatırlamayı zorlaştırabilir. Kişi çocukken yaşadığı mahallenin haritasını çıkarabilir, ancak yeni bir bölgede mağazaya gitmeyi bulmak zor olabilir.
Ayrıca şizofreni ve travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) gibi durumlarla da bağlantılıdır.
Hipokampusu Etkileyen Hastalıklar
Hipokamp, beynin hassas bir parçasıdır. Yüksek stres seviyelerine, uzun süreli maruz kalma dahil olmak üzere, bir dizi koşul onu olumsuz etkileyebilir.
Hipokampüsün işini yapma yeteneğini bozduğu anda birçok hastalık ve faktör görülmektedir.
Alzheimer Hastalığı
Hipokampus, Alzheimer hastalığından etkilenecek ilk alanlardan biridir. Alzheimer hastalığının erken bir belirtisi, bir kişinin kısa süreli hafızasını kaybetmeye başlamasıdır. Yönergeleri takip etmekte de zorlanabilirler.
Hastalık ilerledikçe hipokampus hacim kaybeder ve günlük hayatta çalışması zorlaşır.
Alzheimer Hastalığı ve Aslan Yelesi Mantarı makalemiz için buraya tıklayabilirsiniz.
Epilepsi
Otopsiler, epilepsili kişilerin yüzde 50 ila 75’inin hipokampa zarar verdiğini gösterdi.
Ancak epilepsinin bu hasarın nedeni mi, sonucu mu olduğu net değildir.
Depresyon Ve Stres
Şiddetli depresyonu olan kişilerde, hipokampus hacim kaybeder.
Bilim adamları, küçük boyutlu depresyonun bir sonucu olup olmadığı veya katkıda bulunan bir faktör olup olmadığından emin değiller. Stresin hipokampus üzerinde olumsuz bir etkisi olduğuna dair kanıtlar var.
Hipokampus Küçükse Ne Olur?
Alzheimer hastalığı, depresyon ve stres, daha küçük boyutlu bir hipokampla bağlantılı görünmektedir.
Alzheimer hastalığında hipokampın boyutu, hastalığın ilerleyişini teşhis etmek için kullanılabilir.
Bazı araştırmacılara göre, depresyonlu kişilerde hipokampus yüzde 20’ye kadar küçülebilir.
Araştırmaların yorumları, şiddetli depresyonu olan kişilerde hipokampusun, depresyonu olmayanlara göre ortalama yüzde 10 daha küçük olabileceğini öne sürüyor.
Cushing hastalığı, insanlar stres altındayken üretilen bir hormon olan yüksek kortizol seviyelerine bağlı bir dizi semptom içerir. Bu semptomlardan biri, hipokampın boyutunda bir küçülmedir.
Maymunlarda yapılan bir araştırma, hipokampusun büyüklüğünün yüzde 54 kalıtsal olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, hipokampus yetişkin yaşamı boyunca nöron üretmeye devam ettiğinden, bağlantı belirsizliğini koruyor.
Küçük bir hipokampusun belirli koşulların altında yatan bir neden mi, yoksa bir sonuç mu olduğu da belirsizdir.
Güncel Araştırma
2016’da bilim adamları, egzersizin bilişsel gerileme ve yaşlanma üzerindeki etkilerine ilişkin çalışmaların bir incelemesini yayınladı.
Sonuçlar, yaşlılıkta egzersiz yapmanın, bu yapının yeni sinir hücreleri oluşturma yeteneğini güçlendirebileceğini göstermektedir. Bu, hafızayı koruyacak ve potansiyel olarak iyileştirecektir. Aslan Yelesi Mantarı, bu durumda mükemmel bir destekleyici olacaktır.
Ağustos 2017’de, Hong Kong’daki araştırmacılar, hipokampustaki düşük frekanslı aktivitelerin, beynin diğer bölümlerindeki fonksiyonel bağlantıyı tetikleyebileceğini öne süren bulgular yayınladılar. Başka bir deyişle, hipokampustaki aktivite sadece hafızayı ve yol bulmayı değil, aynı zamanda görme, işitme ve dokunma gibi işlevleri de etkileyebilir.
Bu anlamda hipokampus, “beynin kalbi” olarak tanımlanabilir.
Hipokampüs Ve Aslan Yelesi Mantarının İlişkisi
Artık hipokampüsün ne olduğunu ve sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu anlamış olduk. Aslında Hipokampüs ve Aslan Yelesi Mantarının ilişkisi çok eski zamanlara dayanır. Aslan Yelesi Mantarı, içeriğinde ki Hericenon-Erinacin gibi bileşenler ile Sinir Büyüme faktörünü tetikler. Sinir büyüme faktörü (NGF) zaten Hipokampüste, doğal olarak tekrarlanan bir süreçtir. Bu süreç hayati önem taşır. Çünkü hipokampüste ki sinir hücrelerinin (nöronların) hayatta kalmasını sağlar. Aslan Yelesi Mantarının, NGF (sinir büyüme faktörü) üzerinde tetikleyici etkisi vardır demiştik, peki NGF daha hızlı tetiklenirse ne olur? 2016 yılında yapılan bir deneyde, bilim insanları bunu test etmek istediler. Seçilen denekler üzerinde, 5 haftalık bir Aslan Yelesi Mantarı Özütü Taksiyesi yapıldı. 5. haftanın sonunda raporlar, serbest yaşamlarına devam eden deneklerin, yaptıkları günlük işlerinde çok rahat olduklarını, eski hafızalarını daha net hatırlamaya başladıklarını, günlük yaptıkları işlerinde %170 daha verimli olduklarını, duyularında gelişme olduklarını söylüyordu. Bu deneyle, Aslan Yelesi Mantarının beyinde, limbik sistem ve genel olarak bütün merkezi sinir sisteminde, NGF (sinir büyüme faktörünün) tekrarlanmasını hızlandırarak, kullanan kişinin bütün hayatında, daha güçlü, daha algıları açık, daha dingin ruh halli ve duyuları açık şekilde yaşamasına olanak sağlıyor. NGF (sinir büyüme faktörünün) hızlı tetiklenmesinin vücutta bir çok yararlı etkisi vardır, bunlardan bazıları; yaraların daha hızlı iyileşmesi, hastalıklara karşı daha güçlü bağışıklık, keskin zeka ve keskin algı, duyularda ve motor kontrollerde açıklık ve rahatlık sağlar. Buradan çıkartacağımız sonuç, Aslan Yelesi Mantarı, beyin sağlığı için şifa kaynağı, doğal egzotik bir mantar çeşididir.